-
Yaslanmasını tercih ederim. —Sallanma? —Sanırım sallanabilir.
أعتقد أنني سأختار الظهر كرسي دوّار؟ - أفترض أن بإمكانه الدوران -
-
Genzine kemik kaçmıştı. Sandalyesinden geriye doğru düşerken yakaladım.
كان يختنق و قام برمي نفسه على ظهر كرسيه.
-
Arkama yaslanıp, sandalyeye gömülüyorum, görünmez oluyorum.
أستلقي على ظهري، أقرّب الكرسي .وأكون مخفياً
-
Sadece rutin değil, düzgün görgü kuralları da var. Ne?
،هناك بصمة يد وسط ظهر الكرسي هنا سحب هذا الكرسي لنفسه
-
Bu nasıl bir his? - Sandalyede arkana yaslanmak gibi.
إذاً كيف تشعر؟- وكأنني أمد ظهري على كرسي كبير-
-
Bel yastıklı bir tane ayarlayabilirim sana.
يمكنني أن أحصل لك على وسادة لأسفل الظهر مطابقة للكرسي
-
"onun kadınsı cazibesi olmadan yaşayabileceğimi düşündüm"
انا ايضا , اعتدت دائما فتح النافذة وامد ظهري علي الكرسي الامامي
-
- Hayır, Sylvester. Anlamıyorsun. Sandalyem olmadan uyuyamam.
لا يا (سيلفستر) أنت لا تفهم لا أستطيع النوم من دون كرسي إن ظهري يؤلمني
-
Unutma, Van Dyke bıyıksız keçi sakalı modelidir.
ويطلب مثلجات السندي لنفسه (السندي هي أحد أشهر المثلجات في أمريكا) .ويعرض واحدة على الكرسى _بلا ظهر او ذراعين_ الخالي بجواره
-
Her neyse... ...fizikçinin teki her hafta bir dondurmacı dükkânına gidip... ...bir tane kendisi için, bir tane de yanındaki boş tabure için... ...dondurmalı tatlı istiyormuş.
هنالك فيزيائي يذهب الى رَدْهَة المثلجات كل أسبوع ويطلب مثلجات السندي لنفسه (السندي هي أحد أشهر المثلجات في أمريكا) .ويعرض واحدة على الكرسى _بلا ظهر او ذراعين_ الخالي بجواره